Murat Yurdagül https://muratyurdagul.com Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) Mon, 08 Apr 2019 08:17:54 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.3 https://muratyurdagul.com/wp-content/uploads/2016/02/cropped-MY_logo-32x32.png Murat Yurdagül https://muratyurdagul.com 32 32 İŞKUR Yarım Çalışma Ödeneği ve Şartları https://muratyurdagul.com/?p=373 https://muratyurdagul.com/?p=373#respond Mon, 08 Apr 2019 08:17:52 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=373 Daha fazla okuyunİŞKUR Yarım Çalışma Ödeneği ve Şartları[…]]]> Doğum izinleri sonrasında Anneler çocuk sayısına göre belli sürelerle haftanın yarısında çalışıp tam maaş alabiliyor. Günlük ödenek bu yıl için 85.28 TL.

Kimler yarım çalışma ödeneğinden faydalanabilir?

Doğum sonrası analık hali izni bitiminden itibaren kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçiler faydalanabiliyor.

Yarım Çalışma Ödeneği Şartları nelerdir? 

  • İşçinin adına doğum veya evlat edinme tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması.
  • Haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışılması,
  • Analık hali izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde en yakın İŞKUR birimine doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunulması gerekiyor.

Yarım çalışma yapılacak süre ne kadar? 

Yarım çalışma süresi birinci doğumda 60 gün, İkincide 120, sonraki doğumlarda ise 180 gündür. Çoğul doğumlarda bu sürelere 30 gün ekleniyor. Çocuğun engelli doğması hâlinde bu süreler 360 gün olarak uygulanıyor.

Yarım Çalışma Ödeneği Hesaplama nasıl yapılıyor? 

Yarım çalışma ödeneğinin günlük miktarı, kişinin çalıştığı işte aldığı ücret ne olursa olsun, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadardır. Yarım çalışma ödeneği, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmamaktadır.

Yarım Çalışma Ödeneği Nereden, nasıl ve ne zaman alınabilir? 

Yarım çalışma ödeneği, çalışılan aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan sonraki ikinci ay içinde aylık olarak ödenmektedir. İlgililer ödemelerini TC Kimlik Numaralı Nüfus Cüzdanı ile birlikte herhangi bir PTT şubesine başvurarak alabilmektedir.

ÖRNEK;
 Brüt ücret: 2.558,40 TL
 Net ücret: 2.020,90 TL
 Çocuk sayısı: 1
 Yarı çalışma: 60 gün
 İşyerinden alınacak 2 aylık maaş: 2.020,90 TL
 İŞKUR’dan alınacak ödenek: 2.558,40 TL (1.279,20 X 2)
 Damga vergisi: 18,059 TL
 Toplam maaş: 4.561,24 TL

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=373 0
2019 Yılı için SGK Teşvikleri Hk. https://muratyurdagul.com/?p=367 https://muratyurdagul.com/?p=367#respond Fri, 08 Mar 2019 14:34:46 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=367 Daha fazla okuyun2019 Yılı için SGK Teşvikleri Hk.[…]]]> İstihdam Seferberliği kapsamında 2019 yılında SGK Teşviki uygulanmaktadır. Hem Geriye Dönük hem de güncel ve cari dönem Teşvikleri ile sizde firmanızın çalışan personel maliyetlerini önemli ölçüde düşürebilirsiniz. Aylık prim ve hizmet belgelerini süresi içinde veren, ödemelerini de düzenli olarak yerine getirenler için,

Bu kapsamda uygulanan teşvikler şunlardır;

  • Teşviklerden Geriye Dönük Yararlanma
  • Yeni İstihdama Ücret Desteği (3 ay) (Mayıs 2019’a kadar)
  • Yeni İstihdamın SGK Primine, Vergisine Destek (en az 12 ay) 
  •  Kısa Çalışma Ödeneği
  • Asgari Ücret Desteği 
  • Düzenli Ödemeye Devamlı Destek
  • Kalkınmaya İlave Destek
  • Önce İşbaşı Eğitim Sonra İstihdam Desteği
  • İhtiyacınıza Uygun Nitelikli İşgücü Eğitimine Tam Destek

1. Teşviklerden Geriye Dönük Yararlanma

İlgili SGK Genelgesi ile İçinde bulunulan cari ay hariç olmak üzere 5 (beş) aya kadar geriye dönük teşvikten yararlanma imkanına yönelik geriye dönük teşvikten yararlanma başvurusu yapabilir veya teşvik değişiklik talebinde bulunabilirsiniz.

2. Yeni İstihdama Ücret Desteği (3 ay)

7166 sayılı kanun ile uygulamaya konulan Üç ay Ücret Desteğinde; Sigortalı, işyerinde 2018 yılı ortalama sigortalı sayısına ilave olarak istihdam edilmesi şartı ile 30 Nisan 2019 tarihine kadar işe girişi yapılmış her ilave istihdam için ücreti, vergi ve SGK Primlerini devlet ödemektedir.

  • Ücret Desteği 3 ay boyunca Aylık kişi başına 2.021 TL. Üç Aylık 6.063 TL Teşvik kazancı.
  • Ücret Desteği ile birlikte 3 ay Prim ve Vergi Desteği Aylık Kişi Başı 1.113 TL 3 Aylık toplam Vergi ve SGK Prim Teşviki kişi başı 3.339 TL 

Üç ay ücret teşvikinde işveren maliyeti yok! 3 aylık Tüm vergi ve SGK Primi masraflarını devlet tarafından karşılanıyor.

Ücret Desteği devamında ise 9-15 Ay, kadın-engelli ve 18-25 arası erkekler için 18 ay tüm vergi ve SGK Primlerini devlet ödemektedir.

Vergi ve SGK Prim Teşvikinde Destek Miktarı

9 ay SGK Prim ve Vergi Desteği Aylık Kişi başı 1.113 TL Teşvik, Toplamda 9 ay 10.017 TL Vergi ve SGK Prim Teşvik Kazancı sağlıyor.

3 AY ÜCRET ve 9 AY VERGİ VE PRİM TEŞVİKİ ŞARTLARI

  • 1 Şubat 2019 ile 30 Nisan 2019 arasında işe alınanlar için geçerli
    3 ay ücret desteğine karşılık işe alındıkları tarihten itibaren toplam 9 ay istihdam etme zorunluluğu var
  • İşe alındıkları aydan önceki 3 ayda 10 günden fazla sigortalı olmamak
  • 2018’de işyeri çalışan sayısının en düşük olduğu aydaki çalışan sayısına ilave olarak işe başlatılması gerekiyor

3- Yeni İstihdamın SGK Primine, Vergisine Destek (en az 12 ay) 

4447 sayılı Kanunun geçici 19 ve 21 nci maddeleri kapsamında uygulanmaktadır. Her ilave istihdam için 12 ay, Kadın-engelli ve 18-25 arası erkekler için 18 ay süreyle SGK primlerini ve vergiyi devlet karşılıyor.

Tüm Sektörlerde 12 ay, Kadın-engelli ve 18-25 arası erkekler için 18 ay kişi başına aylık 1.113 TL. PRİM+VERGİ DESTEĞİ sağlanıyor.

İMALAT VE BİLİŞİME 12 ay Kadın, engelli, 18-25 arası erkekler için 18 ay kişi başına aylık 2.712 TL PRİM+VERGİ DESTEĞİ (İmalat ve Bilişim Sektöründe *Aylık ücreti 6.822 TL’ye kadar olanlar için 2.712 TL’ye kadar teşvik verilmektedir.)

12 AY VERGİ ve SGK PRİM TEŞVİK ŞARTLARI;

  • İşe alındıkları aydan önceki 3 ayda 10 günden fazla sigortalı olmamak
  • İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması,
  • İşyerinin 2018 yılı ortalama çalışan sayısına ilave olarak çalıştırılması 

***TEŞVİK SÜRESİ 31 Aralık 2020’ye kadar geçerlidir.
 

4. İŞKUR Kısa Çalışma Ödeneği

Kısa Çalışma Ödeneğinde Ekonomik sebeplerle; İşyerinde çalışma sürelerini geçici olarak azaltmak durumda kalan işverenlere, 3 ay boyunca azaltılan süreye ilişkin çalışanlarının ücretini devlet karşılıyor.

Kısa Çalışma Ödeneğinde 3 AY ÜCRET İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödeniyor. Teşvik uygulamasından yararlanmak için işverenin İŞKUR’a başvuru yapması gerekiyor.

Kısa Çalışma Ödeneği Hesaplaması

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçemez. 2019’da brüt asgari ücret 2.558 TL’dir

Son 12 Ay Asgari Ücretle Çalışan için Kısa Çalışma Ödeneği Desteği;

Son 12 Aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması: 2.558 TL.
Hesaplanan İşsizlik Ödeneği Miktarı: 1.535 TL.
Damga Vergisi Kesintisi: 11,65 TL.
Ödenecek İşsizlik Ödeneği Destek Miktarı: 1.523 TL.

Son 12 Ay 4.000 TL ile Çalışan için Kısa Çalışma Ödeneği Desteği;

Son 12 Aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması: 4.000 TL.
Hesaplanan İşsizlik Ödeneği Miktarı: 2.400 TL.
Damga Vergisi Kesintisi: 18,22 TL.
Ödenecek İşsizlik Ödeneği Destek Miktarı: 2.382 TL.

Son 12 Ay 7.000 TL ile Çalışan için Kısa Çalışma Ödeneği Desteği;

Son 12 Aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması: 7.000 TL.
Hesaplanan İşsizlik Ödeneği Miktarı: 3.838 TL.
Damga Vergisi Kesintisi: 29,13 TL.
Ödenecek İşsizlik Ödeneği Destek Miktarı: 3.808 TL.

5- Asgari Ücret Desteği 

2019 yılı Asgari Ücret Desteği uygulaması;

  • ÇALIŞAN SAYISI 500’ün altında olan işyerleri için 2019 yılı 12 ay boyunca aylık kişi başı 150 TL.
  • ÇALIŞAN SAYISI 500 ve üzerinde olan işyerleri için 2019 yılı 12 ay boyunca aylık kişi başı 101 TL. olarak uygulanmaktadır.  

2019 Yılı Asgari Ücret Desteği Şartları;

  • Toplu iş sözleşmesi uygulanmayan işyerlerinde 3.060 TL’nin altında ücret alanlar, toplu iş sözleşmesi uygulanan işyerlerinde 6.090 TL’nin altında ücret alanlar için uygulanacaktır.
  • 2018 yılında en az işçi istihdam edilen aydaki sigortalı sayısının altına düşmemek şartıyla 2019 yılında uygulanacaktır.

6- Düzenli Ödemeye Devamlı Destek (5 Puanlık Destek)

Düzenli Prim Ödemesinde SGK primlerinin işveren hissesinin 5 puanlık kısmı devlet tarafından karşılanıyor. İşveren Hissesinde 5 puan olarak uygulanıyor.

7- Kalkınmaya İlave Destek

Kalkınmada öncelikli 51 ilde ve 2 ilçede; Sigortalıların SGK primlerine 5 puanlık indirime ilave olarak artı 6 puan olarak teşvik kazancı sağlıyor.

8. Önce İşbaşı Eğitim Sonra İstihdam Desteği

2019 yılında İşbaşı Eğitim Programı ile; 

  • Katılımcılara 3 ay süreyle aylık 2.021 TL, Öğrenciler için 1.516 TL, işsizlik ödeneği alanlar için 1.010 TL devlet tarafından ödenecek.
  • İmalat sanayi ve bilişim sektörlerinde süre 6 ay uygulanıyor. İmalat sanayi ve bilişim sektörlerinde aylık 2.021 TL. 6 ay boyunca toplam 12.126 TL.
  • Siber güvenlik, kodlama, yenilenebilir enerji vb. mesleklerde 18-29 yaş arası gençler için 9 ay süreyle uygulanacak ve aylık 2.210 TL ödenecek.
  • STRATEJİK ALANLARDA İşbaşı Eğitim Program desteği aylık 2.210 TL olmak üzere 9 ay toplam 19.890 TL. olarak ödeniyor.
  • İşbaşı Eğitim Programlarında Katılımcıların genel sağlık sigortası ile iş kazası ve meslek hastalıkları primleri devlet tarafından karşılanacak.
  • 2-5 yaş arası çocuğu olan imalat sanayide işbaşı eğitim programına katılan kadınlara ilave olarak aylık 400 TL çocuk bakım desteği verilecek.

Önce İşbaşı Eğitim Sonra İstihdam Desteği şartları;

  • En az 2 sigortalı çalışanı olan işverenler yararlanabilir
  • İşverenler çalışan sayısının yüzde 30’una kadar katılımcı talep edebilir.
  • İşvereninin yüzde 50 istihdam taahhüdü verme ve katılımcıları en az program süresi kadar istihdam etme zorunluluğu var.
  •  Program günde en az 5 en fazla 8 saat olmak üzere ve haftada 6 günü aşmamak kaydıyla haftalık 45 saati geçmeyecek şekilde düzenlenir.

9. İhtiyacınıza Uygun, Nitelikli İşgücü Eğitimine Tam Destek

İstihdam seferberliği kapsamında AÇSHB il TOBB arasında MEGİP anlaşması gereğince, Oda-Borsalar ve İŞKUR il müdürlükleri aracılığıyla mesleki eğitimler düzenlenecek.

Düzenlenecek kurslar, teorik ve pratik eğitim olarak 8 aya kadar sürebilecek. Nitelikli işgücü işverenlerin talepleri doğrultusunda oluşturulacak eğitim programı ile yetiştirilecek.

Nitelikli İşgücü Eğitimi ile KURSİYER başına aylık 2.021 TL destek sağlanacak. Toplam kişi başı destek miktarı 16.168 TL.

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=367 0
2019 Yılı İşsizlik Maaşı ve Ödeme Uygulamaları Hk. https://muratyurdagul.com/?p=364 https://muratyurdagul.com/?p=364#respond Wed, 06 Feb 2019 22:48:20 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=364 Daha fazla okuyun2019 Yılı İşsizlik Maaşı ve Ödeme Uygulamaları Hk.[…]]]> Yapılan değişiklikle;  18 Ocak 2019 tarihinden itibaren işsizlik ödeneğinden yararlanmak için “prim ödeyerek sürekli çalışma” şartı kaldırılmış olup, 120 gün içinde “hizmet akdine tabi” çalışmak yeterli hale getirilmiştir.  

Böylece işsizlik ödeneğinin, 120 gün boyunca hizmet akdine tabi olunduğu  halde  devamsızlık nedeniyle  sürekli çalışmama hallerinde ödenmemesi durumu ortadan kaldırılmıştır.

İşsizlik ödeneğinin; miktarı, ödeme süreleri ve zamanı ile sigorta primleri  

“Madde 50 – Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkıdır.

Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemez. 

Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son üç yıl içinde; 

  • 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,
  • 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,
  • 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün,

 Süre ile işsizlik ödeneği verilir.

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=364 0
2019 Yılı Asgari Ücret Desteği Uygulaması Hk. https://muratyurdagul.com/?p=362 https://muratyurdagul.com/?p=362#respond Wed, 06 Feb 2019 22:44:07 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=362 Daha fazla okuyun2019 Yılı Asgari Ücret Desteği Uygulaması Hk.[…]]]> 2019 yılında 12 ay süreyle sigortalı sayısı 500’ün altında olan işyerleri için personel başına günlük 5 TL (aylık 150 TL), 500 ve üzerinde olan işyerleri için personel başına günlük 3,36 TL (aylık 101 TL ) ile destek sağlanacaktır.

2019 yılında uygulanacak asgari ücret desteğinin, geçmiş yılarda uygulanmış asgari ücret desteğinden farklılıkları;

  • 2019 yılından önce tescil edilen işyerleri için prime esas günlük kazancı 102 TL, toplu iş sözleşmesi imzalanan işyerleri için 203 TL ve Linyit ve Taşkömürü çıkarılan işyeri için 271 TL ve bu tutarların altında bildirilen uzun vadeli sigorta kollarına tabi sigortalılar için asgari ücret desteğinden yararlanılacaktır. 2019 yılında tescil edilen işyerleri için prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırından bildirilen uzun vadeli sigorta kollarına tabi tüm sigortalılar için destekten yararlanılacaktır.
  • 2019 yılından önce tescil edilen işyerleri için sigortalı sayısının belirlenmesinde 2018/ Ocak ila 2018/Kasım ayında bildirilen uzun vadeli sigorta kollarına tabi sigortalı sayısının ortalaması esas alınacaktır. 2019 yılında tescil edilen işyerleri için sigortalı sayısının belirlenmesinde bildirim yapılan aydaki uzun vadeli sigorta kollarına tabi sigortalı sayısı dikkate alınacak ve sigortalı sayısı 500’ün altında olan işyerleri için günlük 5 TL(aylık 150 TL-, 500ve üzerinde olan işyerleri için sigortalı başına günlük 3,36 TL(aylık 101 TL-destek sağlanacaktır.
  • Asgari ücret desteğiyle sağlanacak indirim tutarı, takip eden ay/aylardan doğan sigorta prim borçlarına mahsup edilecektir

2019 yılından önce tescil olan iş yerleri için faydalanma şartları;

  • 2019 yılına ait aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresinde vermesi,
  • 2019/Ocak ila 2019/Aralık Aylarında / Dönemlerinde Bildirilen Sigortalı Sayısının, 2018/ Ocak ila 2018/Kasım aylarında bildirilen en düşük sigortalı Sayısından Az Olmaması
  • 2019 yılı için çalıştırdığı kişilerin sigorta primine esas kazançlarını tam olarak bildirilmesi gerekmektedir

2019 yılında tescil olan işyerleri için faydalanma şartları;

  • 2019 yılına ait aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresinde vermesi,
  • Cari ay primleriniyasal süresi içinde ödenmesi,
  • Kuruma prim, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması veya söz konusu borcun 6183 sayılı Kanunun 48’inci maddesine göre taksitlendirilmiş olması,
  • 2019 yılı için çalıştırılan kişilerin sigortalı olarak bildirmesi, bildirilen sigortalıların fiilen çalıştırılması ve prime esas kazançlarının eksik bildirilmemesi gerekmektedir.
]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=362 0
7061 Sayılı kanun ve yürürlük tarihleri hakkında… https://muratyurdagul.com/?p=348 https://muratyurdagul.com/?p=348#respond Sun, 03 Dec 2017 18:21:31 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=348 Daha fazla okuyun7061 Sayılı kanun ve yürürlük tarihleri hakkında…[…]]]> 7061 Sayılı kanun ve yürürlük tarihleri hakkında..

Bir süredir TBMM Genel Kurulunda görüşülen ve çok sayıda vergi düzenlemesini de içeren 7061 sayılı torba yasa kabul edilerek yasalaştı. Aralık ayı içinde Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazetede yayımlandığında yasama süreci tamamlanacak.  Kanunla yapılan çok sayıda düzenlemeden bazıları yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girecek.

Yeni kurumlar vergisi oranları yönünden;

Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen bir geçici maddeyle, 2018, 2019 ve 2020 yıllarıyla sınırlı olarak kurumlar vergisi oranı yüzde 22 yapıldı. Dolayısıyla 2018 yılının ilk geçici vergi döneminde yeni oranın ilk uygulamasını yapıyor olacağız.

Taşınmaz ve iştirak satış kazancı istisnası;

Kurumların iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançlarına uygulanan istisnayı, kazancın yüzde 75’inden yüzde 50’sine indiren düzenleme kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecek

GMSİ matrahının tespitinde götürü gider oranı;

Gayrimenkul sermaye iratlarının vergilemesinde, götürü gider yönteminin seçilmesi durumunda dikkate alınan götürü gider oranını yüzde 25’den yüzde 15’e indiren düzenleme, 01.01.2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek. Dolayısıyla 2018 yılı Mart ayında kira geliri beyan edecek olanlar, götürü gider yöntemini seçmeleri durumunda yüzde 15 götürü gider indirecekler.

Engellilerin istisna kapsamında taşıt iktisabında istisna;

Otomobil, arazi taşıtı, SUV ve benzeri taşıtların engelliler tarafından ilk iktisabında uygulanan istisnanın, iktisap edilen aracın değerinin 200 bin liranın altında olması şartıyla sağlanmasını öngören, motor silindir hacmine bağlı sınırlamayı ise kaldıran düzenleme, kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

İhtiyati hacze itiraz, ödeme emrine itiraz, teminatlı alacaklarda ödeme ve mal bildirimi süreleri;

6183 sayılı Kanun’da yer alan; ihtiyati hacze itiraz süresini, ödeme emri ile amme borçlusuna borcun 7 gün içerisinde ödenmesi veya mal bildiriminde bulunulması yönünde bildirimde bulunulacağını belirten düzenlemede yer alan süreyi, teminatlı alacakların paraya çevrilmesinden önce borçluya yapılan tebliğ ile verilen ödeme süresini, ödeme emrine itiraz ve itirazı reddedilenler için mal bildiriminde bulunma süresini ve mal bildiriminde bulunmayanlar hakkında uygulanacak hapis cezası kararı alınması için geçmesi gereken süreyi 7 günden 15 güne çıkartan düzenleme, 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecek.

Yeni özel iletişim vergisi oranı;

Farklı hizmetler için halen yüzde 5, 15 ve 25 olan özel iletişim vergisi oranlarını, bütün hizmetler için yüzde 7.5 olarak belirleyen düzenleme, 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecek.

 

Banka ve sigorta muameleleri vergisi;

Daha önce sadece Türkiye’de kurulu borsalarda gerçekleştirilen işlemler sonucu lehe alınan paralar istisna kapsamında iken, işlemin yapıldığı yere bakılmaksızın, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri sonucu lehe alınan paraları banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna tutan düzenleme, kanunun yayımlandığı ayı izleyen aybaşında, yani 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecek.

Yeni şans oyunları vergisi oranı;

Şans oyunları ile düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerde veraset ve intikal vergisi oranını yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkartan düzenleme, kanunun yayımlandığı ayı izleyen aybaşında, yani 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecek.

Motorlu taşıtlar vergisi kanunu düzenlemeleri;

Motorlu taşıtlar vergisi artışı öngören düzenlemeler, 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecek.

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=348 0
İflas Erteleme Müessesesi Nedir, Nasıl Uygulanır? https://muratyurdagul.com/?p=237 https://muratyurdagul.com/?p=237#respond Wed, 01 Jun 2016 21:43:43 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=237 Daha fazla okuyunİflas Erteleme Müessesesi Nedir, Nasıl Uygulanır?[…]]]> İflasın ertelenmesi, borca batık durumda olan ancak makul bir yasal süre verilmesi durumunda iyileştirme ümidi bulunan bir şirketin iflasının önlenmesini sağlayan bir durumdur. İflasın ertelenmesi, sermaye şirketleri ve kooperatiflere özgü bir koruma tedbiri olduğundan gerçek kişi tacirlerin iflasının ertelenmesine karar verilmesi mümkün değildir.

Şirketlerin İflas aşamasına geldiğinde, Firmaya bir şans verilmesi bakımından İcra İflas Kanunun 179 maddesine İflas Erteleme Müessesi konulmuştur.

Sermaye Şirketleri Ve Kooperatiflere İflasın Ertelenmesi isteyebilmesi için üç şartın var olması gereklidir.

  1. Şirketin  borca batık olması,
  2. Ekonomik durumun İyileştirilebileceğini öngören makul ve mantıklı bir iyileştirme projesinin olması
  3. Alacaklıların haklarının korunmasıdır.

Şirketin ya da kooperatifin İflas ertelemesi için Mahkemeye müracaat  ettiği tarih ile  mahkemenin iflas ertelemesi kararı verdiği tarihte şirketin bilançolarının borca batık olması gereklidir.

Şirketin hazırlayacağı İyileştirilme Projesi İflasın ertelenmesinin ikinci şarttı olup İyileştirme projesi, borçlu sermaye şirketi ya da kooperatif adına iflasın ertelenmesi talebinde bulunmuş olan kimsenin, mahkemeye “hangi tedbirlere başvurularak, hangi sürede borca batık durumunun sona ereceği “ konusunda ciddi ve inandırıcı bilgi ve belgelere dayalı bir proje sunması şeklinde tanımlayabiliriz.

Bu projede; “ işletme masraflarının kısıtlanacağı, personel indirimi yoluna gideceği, kiralık kullanılan yerlerin azaltılacağı, işletmenin bazı bölümlerinin kapatılacağı, yeni pazarlar aranacağı, yeni üretim biçimleri araştırılacağı, sermayenin arttırılacağı, konkordato teklifinde bulunacağı” somut verilere dayanılarak belirtilmeli, mahkemede “alacaklıların, iflasın açılmasına göre daha kötü duruma düşmeyecekleri” ve şirketin bu tedbirlerle borca batıktan kurtulacağı konusunda olumlu bir kanaat oluşturacak  bir proje olmalıdır.

Mahkemeler şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidi olmayan bir proje için İflas erteleme kararı vermemektedirler.

Diğer yandan Mahkemelerin iflas erteleme kararı verdikleri zaman  alacaklıların katlanmak zorunda kalacakları zarar, erteleme kararı verilmeden derhal iflas kararı verilmesi durumunda katlanacakları zarara göre daha fazla ise, iflasın ertelenmesi kararı vermemektedirler.

İflas Erteleme Müessesinde; mahkemece verilecek “erteleme süresi”  bir defada en çok bir yıldır. Bir yıl geçtikten sonra denetim kayyımlarının verdikleri rapora göre  ve Uzatma talepleri ile bu süre dört yıla kadar uzatılabilir. Erteleme süresi sonunda şirketin mali durumu düzelmiş ise şirket faaliyetine devam eder,

Mahkeme, iflasın ertelenmesi kararında, kayyımın görev ve yetkilerini ayrıntılı olarak gösterir. Mahkeme kayyımını atadığında olduğu gibi; görevden alırken de, yetkilerini kısıtlama veya arttırmada tam takdir yetkisine sahiptir.

Atanacak kayyım “yönetim kayyımı” veya “denetim kayyımı” olarak atanabilir. Mahkeme genellikle denetim kayyımı atanmasını seçmektedir.

İflas ertelenme kararından sonra  kayyım her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor eder, mahkeme bu rapor üzerine veya gerek gördüğünde raporu alacağı bilirkişi raporuna göre, erteleme istemini değerlendirir ve iyileştirmenin mümkün olamayacağı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırır.

Sonuç itibari ile İflasın Ertelenmesini; “Borca batık durumu gerçekleşen sermaye şirketlerinin Mahkemeye sunulan inandırıcı İyileştirme Projesi çerçevesinde Mahkeme tarafından atanacak bir kayyım heyeti  nezaretinde ve belli bir süre içerisinde mali durumlarının düzeltilerek iflastan kurtulmaları için öngörülen hukuki bir müessese.” Olarak da tarif edebiliriz.

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=237 0
KDV İadelerinde Özel Esaslar ve Kod Listeleri https://muratyurdagul.com/?p=235 https://muratyurdagul.com/?p=235#respond Fri, 27 May 2016 22:11:39 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=235 Daha fazla okuyunKDV İadelerinde Özel Esaslar ve Kod Listeleri[…]]]> Katma Değer Vergisi (KDV) iadelerinin usul ve esaslarını düzenleyen en önemli mevzuat 84 Seri No’lu KDV Genel Tebliği[1]’dir. Tebliğe göre KDV iade talepleri, “genel esaslar” ve “özel esaslar” olmak üzere iki yönteme göre yerine getirilmektedir. Genel esaslar iade taleplerinin normal prosüdürünü tanımlarken, özel esaslar; sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin nakden veya mahsuben iade taleplerini açıklamaktadır.

Özel esaslarla ilgili Tebliğ’deki bu düzenleme, “mükellefler hakkında yapılan tespit sonuçları” olarak isimlendirilen ve kısaca “KOD Listeleri” olarak ifade edilen listeler yardımıyla yapılmaktadır. Otomasyona geçmiş vergi dairelerinin bulunduğu iller kapsamında kod listelerinin oluşturulması, güncellenmesi ve duyurulması İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı (İVDB) “Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğü’ne” bağlı olarak çalışan “KDV Takip Birimi”tarafından yerine getirilmektedir. KDV Takip Birimi, hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunan mükellefleri takip edip listelemekte ve ilgili birimlere duyurmaktadır.

Bu nedenle hakkında olumsuz rapor veya tespit, doğrudan mal ve/veya hizmet satın temin ettiği mükellefler hakkında olumsuz rapor veya tespit ile doğrudan mal ve/veya hizmet temin ettikleri safhadan önceki safhalarda yer alanlar hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunan ve dolayısıyla KOD’a giren mükelleflerin KDV iadeleri özel esaslara göre yerine getirilmektedir. Çalışmamızda KDV iadelerindeki özel esaslar ve KOD listelerinin önemine değinilecektir.

KOD LİSTELERİ

 “Sakıncalı Mükellefler Listesinde (VEDOP)” yer alan kodlar ve bu kodların açıklamaları aşağıdaki gibidir:

 Kod 1: Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenlediği Tespit Edilen Mükellefler İle Bunların Ortakları Ve Kanuni Temsilcilerinin Kurdukları Veya Ortak Oldukları şirketler

 Kod 2: Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullananlar

 Kod 3: Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenlediği Konusunda Haklarında Rapor Bulunan Mükelleflerin

Kod 4: Bastırdığı Belgelerin Zayii – Çalındığı Veya Kaybolduğunu Bildirenler

 Kod 5 : Vergi Dairelerinin Yaptığı Tespit Sonucunda ,

 Kod 5/1 Haklarında Rapor Bulunmamakla Birlikte SMİYB Düzenlediği Konusunda Tespit Bulunanlar.

 Kod 5/2 Haklarında Rapor Bulunmamakla Birlikte SMİYB Kullandığı Konusunda Tespit Bulunanlar.

 Kod 5/3 Adresinde Bulunmayanlar İle Sarih Adresi Tespit Edilemeyenler.

 Kod 5/4 Defter, Belge İbraz Etmeyen Veya İncelemeye Sevk Edilenler İle Birden Fazla Döneme İlişkin Olarak KDV Beyannamesinin (Süresinden Sonra Verilenler Hariç) Verilmemesi.

 Kod 6: (TEB) Taklit Edilen Belgeler: Kendisi Hakkında Herhangi Bir Olumsuz Tespit Ya da Rapor Bulunmadığı Halde Belgeleri Taklit Edilen Mükellefler Listesi.

 Kod 7: Mükellefiyetleri Bulunmayan Ancak Üçüncü Kişiler Veya Diğer Tüzel Kişilikler Vasıtasıyla Sahte Belge Organizasyonu İçerisinde Bulunan Ve SMİYB Ticareti Yapanlar

 Kod 8: İlgili şahıs ya da firmaların İş Ve İkamet Adreslerinde Yapılan Yoklamalarda Bulunmamalarından Dolayı 2004/13 Seri Nolu Uygulama İç Genelgesi Gereği Mükellefiyetleri Re’sen Terk Ettirilerek Kapatılan Mükellefler Listesi

Kod 9/1: SMİYB Düzenlediği Ve Hem Düzenleyip Hem Kullandığı Konusunda Hakkında Rapor Bulunan Ve Bakanlık Makamı Tarafından Oluşturulan Olumsuz Mükellefler Listesinde Yer Alan Mükellefler

 Kod 9/2: SMİYB Kullandığı Konusunda Hakkında Rapor Bulunan Ve Bakanlık Makamı Tarafından Oluşturulan Olumsuz Mükellefler Listesinde Yer Alan Mükellefler

            Bu listelerde yer alan mükelleflerin iade talepleri, listede yer alan mükelleflerden mal ve/veya hizmet temin eden mükelleflerin iade talepleri ile doğrudan mal ve/veya hizmet temin ettikleri safhadan önceki safhalarda yer alanlar hakkında listelerde belirtilen olumsuz rapor ve tespitlerin bulunması halinde iade talepleri özel esaslara göre yerine getirileceğinden KDV iadelerinin yerine getirilmesinde KOD listeleri son derece önem arz etmektedir.

Söz konusu listelerin oluşturulması, güncellenmesi ve duyurulması İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı (İVDB) “Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğü’ne” bağlı olarak çalışan “KDV Takip Birimi” tarafından yerine getirilmektedir.

KDV İADELERİNDE ÖZEL ESASLAR

Kapsam

Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin nakden veya mahsuben iade taleplerinin özel esaslara göre yerine getirildiğini belirtmiştik.[2]İade talepleri özel esaslara göre yerine getirilecek mükellefler kapsamına:

– SMİYB düzenledikleri ya da kullandıkları konusunda haklarında rapor bulunan mükellefler, bu mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları ve kanuni temsilcileri ile bunların kurdukları veya ortak oldukları şirketler ve rapor bulunanlardan mal alanlar,

Haklarında rapor olmamakla birlikte olumsuz tespit bulunan (SMİYB düzenledikleri ya da kullandıkları, adreslerinde bulunmadıkları, mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle defter ve belgelerini ibraz etmedikleri veya birden fazla döneme ilişkin olarak katma değer vergisi beyannamesini (süresinden sonra verilenler hariç) vermedikleri hususunda tespit bulunanlar) veya bu tespitler nedeniyle incelenmesi istenilenler ile bunlardan mal alanlar,

Kendileri hakkında katma değer vergisi açısından ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz uygulananlar,

İşletme kapasitesi ile iş hacmi arasında bariz nispetsizlik bulunanlar girmektedir.

Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kavramı

KDV iade taleplerinin yerine getirilebilmesi, düzenlenen ve kullanılan belgelerin geçerliliğine ve gerçeği tam olarak yansıtmalarına bağlıdır.

Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) kavramına Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde yer verilmiştir. Buna göre sahte belge; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Yani gerçek bir mal hareketi veya hizmet ifası olmaksızın düzenlenen belge sahte belgedir.

Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ise gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir. Örneğin mal veya hizmetin miktar yada değerini gerçek değerinden az veya çok göstermek, belgenin düzenleme yetkisi bulunmayan kişiler tarafından düzenlenmesi veya adına belge düzenlenmesi gereken kişi yerine başkası adına belge düzenlenmesi gibi.

Olumsuz Rapor

Mükellefler hakkında yukarıda tanımı yapılan SMİYB düzenledikleri yada kullandıkları konusunda belirlemelerin yer aldığı vergi inceleme raporları “olumsuz rapor” sayılmaktadır. Bu nedenle, KDV iadelerinin özel esaslara (4 kat teminat veya inceleme raporu) göre yerine getirilmesine yol açan raporlardır.

Vergi inceleme raporuna dayanarak SMİYB düzenlediği tespit edilen mükellefler, bunların ortakları ve kanuni temsilcileri ile bunların kurdukları veya ortak oldukları şirketler KDV Takip Birimi tarafından Kod 1’e alınmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından listeye alınanlar ise Kod 9/1’de görünmektedir.

SMİYB kullanıldığı konusunda belirlemelerin yer aldığı raporlarda, raporun ait olduğu herbir vergilendirme döneminde SMİYB kullanılması nedeniyle reddedilen KDV iade alacağının, iade hakkı doğuran işlem dolayısıyla yüklenilen verginin %5’ini aşması halinde bu rapor da olumsuz rapor sayılmaktadır. Hakkında SMİYB kullanma raporu bulunan mükellefler Kod 2’ye alınıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından listeye alınanlar ise Kod 9/2’de görünmektedir. Yine vergi daireleri tarafından yapılan tespitler sonucunda; haklarında rapor bulunmamakla birlikte SMİYB kullandığıkonusunda tespit bulunan mükellefler ise Kod 5/2’ye alınmaktadır.

Olumlu Rapor

 İade hakkı doğuran işlemler dolayısıyla düzenlenen olumlu raporlar, özel esaslardan genel esaslara göre iade yapılmasını (Kod listelerinden çıkmayı) sağlamaktadır. KDV iade uygulamaları bakımından bir raporun olumlu rapor sayılabilmesi için:

– İade hakkı doğuran işlem dolayısıyla yüklenilen vergilerin � veya daha fazlasının onaylanmış olması,

– Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler nedeniyle reddedilen bir kısım varsa bu kısmın, iade hakkı doğuran işlem dolayısıyla yüklenilen vergilerin %5’ini aşmaması gerekmektedir.

Yine reddedilen tutarlar ve bu tutarların toplam iade talebi içerisindeki paylarına açıkça yer vermek suretiyle Yeminli Mali Müşavir (YMM) Tasdik Raporları da olumlu rapor sayılmaktadır.

Olumsuz Tespitler

Aşağıda belirtilen durumlar olumsuz tespit sayılmaktadır.

– Belge düzenleyen veya kullanan mükellef nezdinde yapılmakta olan incelemede veya bu mükellefin ticari ilişkide bulunduğu diğer kişi veya kurumların incelenmesi sırasında yahut yetkili makamların yazıyla bildirmesi üzerine SMİYB düzenlendiği veya kullanıldığının vergi dairesinin ıttılaına girmesi,

-Mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle ilgili dönem defter ve belgelerinin ibraz edilmemesi veya birden fazla döneme ilişkin olarak katma değer vergisi beyannamesinin (süresinden sonra verilenler hariç) verilmemesi,

-Yapılan yoklama ve araştırmalarda mükellefin bilinen adreslerinde bulunamaması (bu durumda olan mükelleflerden iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönem itibariyle vergiye müteallik ödevlerini yerine getirdiği tespit edilenlerin işi bıraktığına ilişkin bildirimde bulunmamış olmaları olumsuz tespit sayılmaz.),

-Mükelleflerin işletmelerinin sermaye tutarı, kullandıkları kredi miktarı, üretim tesisi olanlarda tesisin kapasitesi, verimliliği, istihdam ettikleri işçi sayısı gibi unsurlar ile iş hacmi arasında bariz bir nispetsizlik bulunması. �zu kadar ki, bu tespitin en az vergi dairesi müdür yardımcısı başkanlığında oluşan üç kişilik bir komisyon tarafından mükellefin iş yerinde yapılacak bir yoklama ile tutanağa bağlanmış olması gerekmektedir. 

 

KENDİLERİ HAKKINDA OLUMSUZ RAPOR VEYA TESPİT BULUNAN MÜKELLEFLERİN İADE TALEBİ

Haklarında SMİYB Düzenleme Raporu Bulunanlar (Kod 1, 9/1)

Haklarında SMİYB düzenlediği konusunda rapor bulunanların (Kod 1, 9/1), raporun vergi dairesine intikal ettiği tarihten sonraki ve bu tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış nakden veya mahsuben iade talepleri 4 kat teminat karşılığında ya da teminat gösterilmemişse münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.

SMİYB düzenlediği vergi inceleme raporu ile tespit edilen mükelleflerin, ilgili dönemler için göstermiş oldukları teminatların, tarh edilecek vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizini karşılamaması halinde, bu alacakların tahsili için 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre gerekli tedbirler alınır.

Mükellef hakkında SMİYB düzenleme raporu varsa Kod listesinden hemen çıkabilmek için ödeme yapmak ya da tamamı için teminat göstermek gerekmektedir. Ancak bu da tek başına yeterli değildir. İlaveten mükellef hakkında bir adet “olumlu rapor” düzenlenmesi gerekmektedir. Bu durumda nakden veya mahsuben iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilmeye başlanacaktır.

Şayet mükellef, “dış ticaret sermaye şirketi” veya “sektörel dış ticaret şirketi” ise, SMİYB’lere dayanarak iadesi alınan KDV’nin tutarı, aynı dönemde iade alınan toplam KDV tutarının yüzde 4’ünü aşmıyorsa; Koddan çıkabilmek için ya tarhı öngörülen vergi, ceza ve gecikme faizinin tamamının ödenmesi ya da tamamı için teminat gösterilmesi gerekmekte olup bunlar için olumlu rapor şartı yoktur.

Haklarında SMİYB Kullanma Raporu Bulunanlar (Kod 2, 9/2)

Haklarında SMİYB kullandığı konusunda rapor bulunanların (Kod 2, 9/2), raporun vergi dairesine intikal ettiği tarihten sonraki ve bu tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış nakden veya mahsuben iade talepleri 4 kat teminat karşılığında yada teminat gösterilmemişse münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir. İade talepleri hakkında bu bölüme göre işlem yapılabilmesi için SMİYB kullanma nedeniyle iade reddedilen verginin iade hakkı doğuran işlem dolayısıyla yüklenilen verginin %5’ini aşması gerekmektedir. Aksi takdirde iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilecektir.

SMİYB kullanma raporlarında tarhı öngörülen vergi, buna ilişkin hesaplanacak gecikme faizi ile kesilecek cezaların ödenmesi veya bunların tamamı için teminat gösterilmesi durumunda Koddan çıkmak dolayısıyla genel esaslara göre işlem yapmak mümkündür. Ancak ödeme yapılmaz veya teminat gösterilmezse olumlu bir rapor düzenlenmesi gerekmektedir.

Haklarında Olumsuz Tespit Bulunanlar

SMİYB Düzenlediği Konusunda Tespitin Bulunması (Kod 5/1)

İncelemeye sevk edilmiş olsun olmasın haklarında SMİYB düzenlediği konusunda tespit bulunan (Kod 5/1) mükelleflerin nakden veya mahsuben iade talepleri; tespit bulunan dönemler için münhasıran vergi inceleme raporuna göre, diğer dönemler için 4 kat teminat karşılığında yerine getirilir. Teminat gösterilmemişse vergi inceleme raporuna göre iade yapılır. Teminat gösterilmişse, teminatlar da vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.

SMİYB düzenlediği konusunda tespit bulunan mükellefler genellikle incelemeye sevk edilmektedir. Dolayısıyla Koddan çıkabilmek ve genel esaslara dönebilmek için inceleme raporunun olumlu olması gerekmektedir.

SMİYB Kullandığı Konusunda Tespitin Bulunması (Kod 5/2)

İncelemeye sevk edilmiş olsun olmasın SMİYB kullandığı konusunda hakkında tespit bulunanların, tespitin ilgili olduğu döneme ilişkin iade talepleri bu tespite konu alışlara isabet eden kısma 4 kat teminat gösterilmesi veya bu alışlara isabet eden kısmın iade talebinden çıkarılması halinde, kalan kısma ve diğer dönemlere ilişkin iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir. Teminat gösterilmemişse iade işlemi vergi inceleme raporuna göre yerine getirilecektir.

Koddan çıkabilmek için mükellef, kullandığı SMİYB’leri indirim listesinden çıkartıp düzeltme beyannamesi vererek tarh edilen vergi ve cezaları ödeyebileceği gibi bunların toplam tutarı kadar teminat da verebilir.

Adreslerinde Bulunmadıkları (Kod 5/3), Defter ve Belgelerini İbraz Etmedikleri veya Beyanname Vermedikleri Konusunda Tespit Bulunanlar (Kod 5/4)

Adreslerinde bulunmadıkları, mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle defter ve belgelerini ibraz etmedikleri veya birden fazla döneme ilişkin olarak katma değer vergisi beyannamesini (süresinden sonra verilenler hariç) vermedikleri konusunda tespit bulunanların iade talepleri münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir.

Düzenlenecek raporda yukarıdaki olumsuz tespitlerin ortadan kalktığının belirtilmesi halinde Koddan çıkmak ve genel esaslara dönmek mümkündür. Ayrıca mükellefin defter ve belgelerini sonradan ibraz etmesi, vermediği beyannamelerini sonradan usulüne uygun olarak vermesi, yoklama ile tespit edilmek kaydıyla geçerli bir adresin ortaya çıkması hallerinde de genel esaslara göre iade yapılır.

DOĞRUDAN MAL VE/VEYA HİZMET TEMİN ETTİKLERİ MÜKELLEFLER HAKKINDA OLUMSUZ RAPOR VEYA TESPİT BULUNANLARIN İADE TALEBİ

Kendileri hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunmayanların mal veya hizmet satın aldığı mükellefler hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunması halinde, bu mükelleflerden yapılan (haklarında olumsuz tespit bulunanlardan sadece olumsuz tespitin bulunduğu dönemlerdeki) alışlara isabet eden kısma 4 kat teminat gösterilmesi veya bu alışlara isabet eden kısmın iade talebinden çıkarılması halinde, kalan kısma ve diğer dönemlere ilişkin iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir.

Olumsuz raporda öngörülen vergi, ceza, gecikme zammı ve faizlerin ödenmesi veya bunların toplamı kadar teminat gösterilmesi halinde, bunlardan mal yada hizmet alanların bütün dönemlerdeki iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir.

Yine iade talebinde bulunan mükellefin, haklarında SMİYB düzenleme dışında olumsuz tespit veya SMİYB kullanma raporu bulunanlardan kendi alışlarına ilişkin ödemelerini 84 Seri No’lu KDV Genel Tebliği’nin III/1.1. Bölümünde belirtildiği şekilde (banka havalesi, çek gibi) yaptıklarını tevsik etmeleri halinde iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilecektir. Ancak ödemelerin mutlaka hesaba yapılması, isme yapılmaması çekin ise emre ya da nama olması hamiline olmaması gerekmektedir. Bu husus YMM tarafından hazırlanmış özel amaçlı kısa raporla da tevsik edilebilir.

DOĞRUDAN MAL VE/VEYA HİZMET TEMİN ETTİKLERİ SAFHADAN ÖNCEKİ SAFHALARDA YER ALANLAR HAKKINDA OLUMSUZ RAPOR VEYA TESPİT BULUNANLARIN İADE TALEPLERİ

Doğrudan mal ve/veya hizmet temin ettiği safahadan önceki safhalardaki mükellefler hakkında olumsuz rapor bulunan ancak kendileri veya doğrudan mal ve/veya hizmet ettiği mükellefler hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunmayan mükelleflerin iade talepleri, olumsuz raporlarda iade talebinde bulunanlarla ilgili olarak bir sorumluluk öngörülmemesi halinde genel esaslara göre yerine getirilir. Aksi takdirde raporda belirtildiği şekilde işlem yapılır.

Doğrudan mal ve/veya hizmet temin ettiği safahadan önceki safhalardaki mükellefler hakkında olumsuz tespit bulunan ancak kendileri veya doğrudan mal ve/veya hizmet ettiği mükellefler hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunmayan mükelleflerin iade talepleri, olumsuz tespite konu alışlar için 4 kat teminat gösterilmesi halinde genel esaslara göre yerine getirilir, gösterilen teminatın çözümü inceleme raporu ile yapılır.

Olumsuzluğun bulunduğu dönemlere ilişkin, doğrudan mal ve/veya hizmet temin edilen mükellefe ödemeler banka havalesi, çek gibi yollarla tevsik ediliyorsa iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir. Bu husus YMM tarafından hazırlanmış özel amaçlı kısa raporla da tevsik edilebilir. Yine önceki safhalardaki mükellefler hakkındaki olumsuz tespitlerin ortadan kalktığının anlaşılması halinde de iade talepleri için genel esaslara dönüş mümkündür.

SONUÇ OLARAK;

KDV iadelerinin usul ve esaslarını düzenleyen 84 Seri No’lu KDV Genel Tebliği’ne göre iade talepleri genel esaslar ve özel esaslar olmak üzere iki esasa göre yerine getirilmektedir. Genel esaslar iade taleplerinin normal prosüdürünü tanımlarken, özel esaslar; sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin nakden veya mahsuben iade taleplerini açıklamaktadır.

Aslında her iki esasta da mükellef iade konusu işleme bağlı olarak değişen eklerden oluşan bir iade dosyası hazırlamak zorundadır. İade sürecinin başlayabilmesi için iade dosyasının bağlı olunan vergi dairesine eksiksiz olarak sunulması şarttır. Dosyayı alan vergi dairesi, “KDV Kod Tarama Programı” sayesinde KDV iadesi talep eden mükellefin ibraz ettiği indirim ve yüklenim listelerinden KOD sorgulaması yapmaktadır. Kod listelerinde yer alan mükelleflerin iade talepleri, listede yer alan mükelleflerden mal ve/veya hizmet temin eden mükelleflerin iade talepleri ile doğrudan mal ve/veya hizmet temin ettikleri safhadan önceki safhalarda yer alanlar hakkında listelerde belirtilen olumsuz rapor ve tespitlerin bulunması halinde iade talepleri özel esaslara göre yerine getirilmektedir.

Özel esaslarla ilgili 84 Seri No’lu Tebliğ’deki bu düzenleme, “mükellefler hakkında yapılan tespit sonuçları” olarak isimlendirilen ve kısaca “KOD Listeleri” olarak ifade edilen listeler yardımıyla yapıldığından KDV iadelerinin yerine getirilmesinde KOD listeleri son derece önem arz etmektedir.

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=235 0
DEVAMSIZLIK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKLI SEBEPLE DERHAL FESHİ https://muratyurdagul.com/?p=233 https://muratyurdagul.com/?p=233#respond Fri, 27 May 2016 22:09:47 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=233 Daha fazla okuyunDEVAMSIZLIK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKLI SEBEPLE DERHAL FESHİ[…]]]> İşçi ve işverenin 4857 sayılı İş Kanununun 24. ve 25. Maddelerinde düzenlenen haklı nedenle derhal fesih hakkı ile iş sözleşmesinin sona erdirilmesinde haklı bir nedenin varlığı aranmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 19. maddesine göre, işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Bildirim yapılan kişi bunu imzalamazsa, durum o yerde tutanakla tespit edilir. Ancak, 7201 sayılı Kanun kapsamına giren tebligat anılan Kanun hükümlerine göre yapılır. Bildirimsiz fesih hakkını kullanan taraf haklı bir nedene dayanmalıdır. Aksi halde, işveren açısından ihbar, kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, eşit davranma borcuna aykırılık tazminat ve yine taraflar arasında öngörülmüşse, cezai şart ve iş güvencesi tazminatı gibi yükümlülüklerin biri ya da bir kaçının ödenmesi gerekebilecektir. Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır. Süresiz fesih bildirimi için birden fazla neden gösterilmişse, bunlardan birinin gerçekleşmesi feshi sağlamaya yeterli sayılmaktadır. İş sözleşmesinin süresi belirli ya da belirsiz olsun, Kanunda gösterilen nedenlerden birinin gerçekleşmesi halinde işçi ya da işveren buna dayanarak akdi sona erdiren fesih bildirimini bir süre vermeksizin, derhal yapabilir (4857 İş K. M.24-25). Ancak, akdi fesheden taraf fesih nedenini bildirmişse bu nedenle bağlıdır. Daha sonra akdi, haklı neden niteliğinde de olsa, başka bir nedenle feshettiğini ileri süremez. Tarafların iş sözleşmesini karşılıklı olarak feshetmeleri halinde, feshin hukuki sonuçlarının ortaya konulabilmesi, karşılıklı fesih bildiriminden hangisinin daha önce gerçekleştiğinin ve haklı olduğunun saptanmasına bağlıdır (Çelik, 2000, 183-184).

İş sözleşmesini fesheden taraf uyuşmazlık çıkması halinde haklı bir nedenin varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Haklı sebeple feshedilecek iş sözleşmesinin belirli veya belirsiz süreli olmasının herhangi bir önemi yoktur. Fakat iş sözleşmesinin feshedilmesi için mutlaka feshin diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

4857 sayılı İş Kanununun 25/II-g maddesine göre;

  • İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü işe gelmemesi,
  • İşçinin bir ayda üç iş günü işine gelmemesi,

Durumlarında devamsızlık nedeniyle işçinin iş sözleşmesi feshedilebilecektir. Ancak, burada fesih yapmadan önce mutlaka devamsızlık tutanakları düzenlenmeli ve noterden işçinin adresine bir yazı gönderilmek suretiyle savunması talep edilmeli ve haklı bir nedeni olup olmadığı araştırılmalıdır. Buna ilişkin ihtarname örneği Ek-2’de sunulmuştur. İhtarname ile işçinin savunmasını yapabilmesi için 3 gün bir süre verilmesi uygundur. İşçinin savunmasını istemek üzere noterden gönderilen ihtarnamenin işçiye tebliğ edilip edilmediğinin sürekli takip edilmesi ve işçiye tebliğ edildikten sonra tebliğ şerhinin de ihtarnamenin arka yüzüne yazdırılması gereklidir. Burada işçinin devamsızlık nedeniyle çıkış tarihinin ne olacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Zira fesih tarihinden itibaren 10 gün içinde SGK’na işten ayrılış bildirgesinin internet üzerinden verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu işlemler devam ederken geriye dönük işlem yapılması sıkıntı doğurabilecektir. Bu nedenle fesih tarihi olarak ihtarnamenin işçiye tebliğ edildiği tarihe savunma süresinin de dahil edilerek bulunacak gün olmalıdır. Örneğin işçiye gönderilen ihtarnamede 3 gün savunma süresi verilmesi ve ihtarnamenin de 25.05.2016 tarihinde işçiye tebliğ edilmesi durumunda çıkış tarihi (25+3=) 28.05.2016 tarihi olmalıdır.

Bu çerçevede fesih için işçinin yazıyı tebellüğ ettiği tarihi izleyen 3 günlük sürenin bitiminden itibaren 6 iş günü süre olduğuna dikkat edilmelidir. Fesih bildirimine ilişkin yazı örneği Ek-3’de sunulmuştur.

İşçinin devamsızlık yaptığı tarihten itibaren mutlaka her gün ayrı ayrı devamsızlık tutanağı düzenlenmelidir. Bilahare işçinin devamsızlık tutanakları SGK’na verilecek eksik gün bilgi formu ekine konularak SGK’na bildirilmelidir.

Eksik gün gerekçesi olarak da “15 Devamsızlık” kodu seçilmelidir.

Hem aylık prim ve hizmet belgesinde, hem de işten ayrılış bildirgesinde çıkış nedeni olarak “29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” kodu seçilmelidir.

HAKLI SEBEPLE DERHAL FESİHTE ALTI İŞ GÜNÜ KURALI

4857 sayılı İş Kanununun 26. maddesinde “24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz.

Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.” hükmü bulunmaktadır.

Yani, 4857 sayılı İş Kanununun 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi ve işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi için iki hak düşürücü süre söz konusudur;

Öğrenme gününden başlayarak altı işgünü ve olaydan itibaren bir yıl.

1475 sayılı Kanundan aynen aktarılan bu maddeye yeni metinde bir ekleme yapılmış ve işçinin maddi bir çıkar sağlaması durumunda bu bir yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Disiplin kuruluna sevk edilen olaylarda, İş Kanununun öngördüğü 6 iş günlük hak düşürücü süre disiplin kurulunun kararından itibaren işlemeye başlar

 

SONUÇ

İş sözleşmesini fesheden taraf uyuşmazlık çıkması halinde haklı bir nedenin varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Haklı sebeple feshedilecek iş sözleşmesinin belirli veya belirsiz süreli olmasının herhangi bir önemi yoktur. Fakat, iş sözleşmesinin feshedilmesi için mutlaka feshin diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü işe gelmemesi, İşçinin bir ayda üç iş günü işine gelmemesi durumunda devamsızlık nedeniyle işçinin iş sözleşmesi feshedilebilecektir. işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz.

Fesih yapmadan önce mutlaka noterden işçinin adresine bir yazı gönderilmek suretiyle savunması talep edilmeli ve haklı bir nedeni olup olmadığı araştırılmalıdır. İhtarname ile işçinin savunmasını yapabilmesi için 3 gün bir süre verilmesi uygundur.

İşçinin devamsızlık yaptığı tarihten itibaren mutlaka her gün ayrı ayrı devamsızlık tutanağı düzenlenmelidir. Bilahare işçinin devamsızlık tutanakları SGK’na verilecek eksik gün bilgi formu ekine konularak SGK’na bildirilmelidir. Eksik gün gerekçesi olarak da “15 Devamsızlık” kodu seçilmelidir.

Aylık prim ve hizmet belgesinde, hem de işten ayrılış bildirgesinde çıkış nedeni olarak “29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” kodu seçilmelidir.

İş sözleşmesi bu şekilde işçinin devamsızlığının tespiti ve usulune uygun şekilde işçinin gelmeme nedeninin işverence araştırılması ve haklı bir nedenin olmadığının anlaşılması halinde feshedilirse kıdem tazminatı veya ihbar tazminatı ödenmeyecektir. Bu durumda işçinin kullanmadığı yıllık izinlerin ücreti ile ücret alacaklarının ise ödenmesi gerekecektir.

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=233 0
VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI İLE “UZLAŞMA VE CEZALARDA İNDİRİM” https://muratyurdagul.com/?p=230 https://muratyurdagul.com/?p=230#respond Wed, 30 Mar 2016 03:29:09 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=230 Daha fazla okuyunVERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI İLE “UZLAŞMA VE CEZALARDA İNDİRİM”[…]]]> Mükellefler hangi vergi ve cezalar için uzlaşma hükümlerinden yararlanabilirler?

 

  • Tarhiyat Öncesi Uzlaşma;

Tarhiyat öncesi uzlaşma  kapsamındaki vergi ve cezalar şunlardır:

  • Vergi incelemeleri  sonucunda bulunan matrah veya matrah farkları üzerine salınacak vergi, resim ve  harçlar.
  • Yukarıda belirtilen  vergi, resim ve harçlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezası,  usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları.

Tarhiyat öncesi uzlaşma  kapsamı dışında kalan vergi ve cezalar şunlardır:

  • Kaçakçılık suç ve  cezalarından dolayı vergi ziyaına sebebiyet verilmesi nedeniyle tarh edilecek  vergiler ile kesilecek cezalar.
  • Kaçakçılık suç ve  cezalarına iştirak nedeniyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh  edilecek vergi ile kesilecek cezalar.
  • Vergi incelemesine  yetkili olmayanlar tarafından yapılan tespitlere göre tarh edilecek vergiler ve  kesilecek cezalar.
  • Tarhiyat  Sonrası Uzlaşma;

Tarhiyat Sonrası  Uzlaşma kapsamındaki vergi ve cezalar şunlardır:

  • Kaçakçılık dışındaki  fiiller sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilen durumlarda tarh edilen vergiler  ile kesilen vergi ziyaı cezaları.
  • Mükellefler  tarafından yasal süresinden sonra verilen beyannameler ile Vergi Usul Kanununun  371 inci maddesine göre pişmanlık talepli olarak kabul edilen ancak şartların  ihlali nedeniyle kanuni süresinden sonra verilen beyanname olarak işleme tabi  tutulan beyannameler üzerinden tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirilen vergilere  ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezaları.

Tarhiyat Sonrası  Uzlaşma kapsamı dışında kalan vergi ve cezalar ise şunlardır:

  • Kaçakçılık  suçlarından dolayı 3 kat vergi ziyaı cezası kesilen tarhiyatlar ve bunlara  ilişkin vergi ziyaı cezaları.
  • Usulsüzlük cezaları  (Vergi Usul Kanununun 336 ncı maddesi hükmüne göre kesilen usulsüzlük cezaları  dahil)
  • Özel usulsüzlük  cezaları.

 

Mükellefler vadesinde ödemedikleri borçları için uzlaşmadan yararlanabilirler mi?

Uzlaşmanın konusuna ‘ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergiler girmekte olup, kesinleşmiş ve tahsil aşamasına gelmiş kamu alacakları uzlaşma kapsamı dışındadır.

 

 

İnceleme esnasında tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunan veya tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde hiç bulunmayan bir mükellef tarhiyat sonrası uzlaşmadan yararlanabilir mi?

Tarhiyat öncesi uzlaşma  talebinde bulunmayan mükellef, şartları taşıyorsa, tarhiyat sonrası uzlaşma  talebinde bulunabilir. Tarhiyat öncesi uzlaşma talep eden mükellefin, uzlaşma  görüşmesinden önce bu talebinden vazgeçtiğini yazılı olarak bildirmesi  durumunda, şartları taşıyorsa, tarhiyat sonrası uzlaşma hakkı vardır.

 

Tarhiyat öncesi uzlaşma talep eden ancak kendisiyle uzlaşma temin edilemeyen veya uzlaşmaya varılamayan mükellef daha sonra tarhiyat sonrası uzlaşma talep edebilir mi?

Hayır, edemez, mevzuat gereği mükellef bu iki  hakkın ancak birinden yararlanabilir.

 

Uzlaşma talebi ne kadar süre içinde yapılmalı?

Tarhiyat Öncesi Uzlaşma

Nezdinde inceleme  yapılan mükellefler incelemenin başlangıcından inceleme ile ilgili son  tutanağın düzenlenmesine kadar geçen süre içerisinde her zaman uzlaşma  talebinde bulunabilirler.

İnceleme elemanlarınca  yapılacak “uzlaşmaya davet” hallerinde ise, davet yazısının mükellefe tebliğ  tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde uzlaşma talebinde  bulunulabilirler. İncelemenin sonuçlandığı tarihte tarh zamanaşımının sona  ermesine üç aydan az bir zaman kalması halinde mükellefe uzlaşma talebinde  bulunup bulunmadığı sorulmaz ve uzlaşma talebinde bulunmaya davet edilmez.

Tarhiyat Sonrası  Uzlaşma

Uzlaşma talebinin,  vergi/ceza ihbarnamesinin mükellefe tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30  gün içinde yapılması gerekir.

 

Mükellefler, yapılan tarhiyata dava açıp aynı zamanda uzlaşma başvurusunda bulunabilirler mi?

Uzlaşma talebinde  bulunan mükellef, uzlaşma talep ettiği vergi ve vergi ziyaı cezası için ancak  uzlaşma vaki olmadığı veya temin edilemediği durumda yargı yoluna başvurabilir.  Mükellef tarafından aynı vergi ve ceza için uzlaşma talebinden önce dava  açılmışsa dava, uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi  mahkemelerince incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa  bu karar hükümsüz sayılır.

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=230 0
VERGİ BORÇLARI “TECİL VE TAKSİTLENDİRME TALEPLERİ” https://muratyurdagul.com/?p=228 https://muratyurdagul.com/?p=228#respond Wed, 30 Mar 2016 03:27:49 +0000 http://muratyurdagul.com/?p=228 Daha fazla okuyunVERGİ BORÇLARI “TECİL VE TAKSİTLENDİRME TALEPLERİ”[…]]]> Vergi borcu taksitler halinde ödenebilir mi?

 

Mükellefler karşılaştıkları ekonomik ve mali zorluklar nedeniyle vergi borçlarını ödeme güçlüğü içine düşebilirler. Zor duruma düşmeleri nedeniyle borçlarını ödeyemeyen mükelleflerin borçları, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş (50.000,00 TL’nin üzerindeki borçlar için) olmak şartıyla, 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil ve taksitlendirilebilir.

Hangi vergi borçları için tecil ve taksitlendirme talep edilebilir?

 

Katma  Değer Vergisi, Geçici Vergi, Özel Tüketim Vergisi, Banka ve Sigorta Muameleleri  Vergisi, Özel İletişim Vergisi, Harçlar (İkmalen tarhiyata dayanan tapu  harçları hariç), Fonlar, Paylar (Eğitime Katkı Payı ve buna ait gecikme zammı dahil) Haklar, Ecrimisil ve ek vergiler dışındaki diğer borçlarınız için tecil ve  taksitlendirme talep edebilirsiniz. Ancak bu vergilere ait gecikme zamlarının  tecil ve taksitlendirilmesi mümkündür.
Gecikme zammı uygulanmış borçlarda sadece alacak aslı için tecil ve  taksitlendirme yapılmamaktadır. Asıl alacak ile birlikte bu alacağa ait gecikme  zammının da tecil ve taksitlendirilmesinin talep edilmesi halinde, talep  değerlendirmeye alınacaktır.

Tecil ve taksitlendirme kimler tarafından, ne zaman talep edilebilir?

Bizzat borçlunun kendisi veya vergi borcundan sorumlu tutulan kanuni temsilciler, ortaklar gibi asıl borçlu ile birlikte borçtan sorumlu tutulan kişiler veya bu konuda özel olarak vekalet verilen kişiler tecil ve taksitlendirme talebinde bulunabilirler.
Tecil ve taksitlendirme, borcun ödenmesinden önceki her safhada, haczin tatbik edilmiş olduğu hallerde ise haczedilen malların paraya çevrilmesine kadar talep edilebilir.

 

Tecil ve taksitlendirme talebi nasıl yapılır?

 

Borçlarının tecil ve  taksitlendirilmesini talep eden borçluların, “Tecil ve Taksitlendirme Talep  Formu” ile bağlı bulundukları vergi dairesine, vergi dairesi  başkanlığına/defterdarlığa veya Başkanlığımıza müracaat etmeleri gerekmektedir.  Söz konusu form, Başkanlığımız internet sitesinden temin edilerek  kullanılabilecektir. Tecil ve taksitlendirme talebinin değerlendirilebilmesi  için formun eksiksiz olarak doldurulması gerekmektedir.

-Motorlu taşıtlar vergisi, motorlu taşıtlar  vergisine ait gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezası, Karayolları Trafik  Kanununa göre verilen trafik para cezaları, Karayolu Taşıma Kanununa göre  verilen idari para cezaları, Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve  Görevleri Hakkında Kanun uyarınca tahsili gereken geçiş ücreti ve idari para  cezalarından olan alacaklar ve bunların fer’ileri,

-Yüksek öğrenim kredi borcu, yüksek öğrenim  harç kredisi ve bu alacaklara ait gecikme zamları,

vergi dairelerince  taksitlendirilmekte olup, bu tür borçlarının tecilinin vergi dairesinden talep  edilmesi gerekmektedir.

Tecil faizi oranı ve azami taksitlendirme süresi ne kadardır?

 

Tecil faizi oranı yıllık % 12’dir. Azami taksitlendirme süresi yasa gereği 36 aydır.

Tecil ve taksitlendirilecek borçlar için teminat olarak neler kabul edilebilir?

Amme  borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının  toplamı 50.000 TL’ yi (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı  aranılmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi  zorunlu teminat tutarı 50.000 TL’ yi aşan kısmın yarısıdır.
Teminat olarak;

  • Para,
  • Bankalar tarafından verilen süresiz teminat mektupları,
  • Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma  senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler, (Nominal bedele faiz  dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül eden satış  değerleri esas alınır.)
  • İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar  tarafından gösterilen ve vergi dairelerince haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar,   kabul edilir.

 

 

Tecil ve taksitlendirilen vergi borçları için “borcu yoktur” yazısı alınabilir mi?

 

Borçları tecil ve taksitlendirilen borçlular, tecil  edilen borçlarının % 10’unu ödemiş olmaları ve vadesi geçmiş başka borçları  bulunmaması şartıyla vadesi geçmiş borcunun bulunmadığına dair yazı  alabileceklerdir.

 

Tecil şartlarına uyulmamasının sonuçları nelerdir?

  • Tecil ve taksitlendirme şartlarına uyulmaması halinde, tecil geçerliliğini kaybeder.
  • Teminat paraya çevrilir ve cebri icraya ilişkin hükümler uygulanarak alacağın tahsili yoluna gidilir.
  • Tecil edilen borçlara normal vade tarihinden yapılan ödeme tarihlerine kadar gecikme zammı hesaplanır. Yapılan taksit ödemeleri borca mahsup edilir.
  • Bu borçlar için daha önceden ödenmiş olan tecil faizleri, hesaplanan gecikme zammına mahsup edilir. Ancak, tecil edilen amme alacağının gecikme zammı tatbik edilemeyen alacaklardan olması halinde ödenen tecil faizleri iade veya mahsup edilmez.

Uzlaşılan vergiler ile pişmanlıkla beyan edilen veya ceza indirimi talep edilen tutarlar için tecil ve taksitlendirme talep edilebilir mi?

Tarhiyat  öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşma yoluyla tahakkuk eden vergi ve cezalar  için zor durum nedeniyle tecil ve taksitlendirme talep edilebilir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371. maddesine göre pişmanlıkla beyan  edilen tutarlar ile aynı Kanunun 376. maddesine göre ceza indiriminden  yararlanılmak suretiyle ödeme yapılmasının talep edildiği durumlarda, bu  hükümlerden yararlanma şartı ödemenin belli zamanlarda yapılmasına bağlandığından,  taksitlendirme yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Tecil koşullarının ihlal edilmesi halinde tekrar tecil talep edilebilir mi?

Tecil ve taksitlendirilen bir amme alacağının tecil koşullarına uyulmaması nedeniyle tecilin ihlal edilmiş olması halinde; bu amme alacakları için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulması mümkündür. Ancak, daha önce tecil ve taksitlendirilen bir amme alacağının yeniden tecil ve taksitlendirilebilmesi için tecile yetkili makamların bu talebi uygun görmesi gerekmektedir.

]]>
https://muratyurdagul.com/?feed=rss2&p=228 0